16 Aralık 2007 Pazar

Gerçek...

Hüzünbaz Satırlar'ın, Nightologist'in, Aykırı Kalem'in bilinmeyen bir yüzünü anlatmak istedim bu gece sizlere. Hani hep hikayelerimde düşsel kurgularımı anlattım. Kâh içinde benden parçalar barındıran,kâh uydurmacalar. Ama bu sefer bende ki bir kirli yüzü vuracağım su yüzüne. Vuracağım ki balık misali hava yüzünden boğulsun.
Biliyorum kendimi. Çok kaliteli bir insan değilim. Hatta çok kalp kırmışımdır. Hani çok kişiyi üzmüşümdür. Hani gerektirdiği budur diyerek yoluma devam etmişimdir. Kimileri çok adi bir adam bu demiştir adımı andıklarında. Ama bu sefer kimse nefret edemeyecek yazacaklarıma dair. Hani bilenler bilir,okuyucularım,gözlerini acımadan benim sayfalarımda yıpratanlar bilir. İntihar tutanaklarım vardır. Aslında o tutanların gerçekleştiği bir zaman olmuştur. Hani o tutanaklardan birisi gerçekleşti. Bir önceki yazımda kirlendiğimden bahsetmiştim.
O sıralarda kirlenmem son haddinde idi. Bunalım atakları ise işin cabası idi. Hüzünbaz satırların son noktası olması için bir yandan çabalarken bir yandan olasılık hesaplarına vurmuştum kendimi. O geceye dair hatırladıklarım biraz silik,biraz komik. Birde okumuşsun anatomi denen zırvalığı. Bilgi çok,yaklaşım sağlam. Bir de msn denen konuşmada arkadaş iletisi. Göster kendini. O bilmez ki tam zıttını gösterdiğimi,halbuki sağ değildi,kanların aktığı,soldu. Ama o farkına varamadı. Halen daha da bilmez.
Gariptir intihar tutanağını yazmak. Yaşarsan benim gibi, gülersin sadece. Kirlenmişliğine bir kirlilik bir aptallık daha eklersin dışarıdan bakan her zât için. Ama kimse bilmez senin o anki ruh halini. Onlar hiç o noktaya kadar gelmemişlerdir. O yüzden anlatamam kimseye bu gizli yanımı...
Kirlenmişliğime bir kirlilik daha olsun bilmeyenler için...


Kalem arkası: Bir keskin uç,bir de ölüme giden atar damar... Sonuç belli;yaşamaya devam... Mutluluk ölmediğimize... Mutluluktur,yaşama dair...