4 Şubat 2008 Pazartesi

Dar Ağacı Ağladı...

Erdal EREN... İsimlerini kitaplarda okuğumuz kişi. İlk okulun dayatma eğitiminde "Ali tut topu ve de Ayşe'yi, Ayşe zurnacıya kaçacak" fişleriyle okuma yazma öğrendiğim yıllarda öğrendim Erdal EREN'in hikayesini. İlk başta şaşırdırım. Demek ki dedim Emperyalizm karşıtı olmak kötü bir şey. Çocuk aklıyla dedim tüm bunları. Nerden bilirdim emperyalizmi... Anneme sordum... Benim beyazların mesken tuttuğu saçlı anneme. Biliyor musunuz benim beyaz saçlı anam biliyormuş Erdal'ı... Erdal arkadaşı imiş. Gözlerine mesken tuttu Erdal ismini duyunca yaşlar... Arkadaşımdı dedi benim gül yüzlü anam... Daha 17 yaşındaydı dedi. Astılar can veremeyesiceler dedi. Yaşını büyütüpte astılar dedi... Boynuna geçirdiler dedi, kat kat düğümlü ipliği dedi... Erdal can verdi urganda dedi... Dar ağacı ağlamıştı...Anam ağlamıştı...
O zaman tekrar anladım. Emperyalizm karşıtı olmak aslında iyi bir şeydi...

Yıllar geçti...
Ben büyüdüm...
Çok okudum...
Çok yazdım...
Çokça susup çokça dinledim...

Ama halen anlayamadığım noktalar var...
Emperyalizm karşıtı olmak suç muydu?
Suçsa şu an herkes suçlu...
Herkes asılmalı...
Tiz kafaları vurulmalı...
Başta benim...
Bu yazıyı yazmaktan ötürü...

Madem ki değil;
Asanlar cezasını çekmeli....

Gelelim şu fotoğraf yorumuna...
Parlak olmuş;parlamış...
Beyaz çok...
Beyaz fazla...
Ama gün kara...
Ama olay kara...
Hikaye kara...
Bak şimdi sevgili fotoğrafçı...
Olmamış...


Tiz kellen vurula... :)



Special thanks for photo;
Photographer: gulkurusu
Photo name: Erdal Eren