1 Şubat 2008 Cuma

Çocuk...


Bazı fotoğraflar vardır,yazıya ihtiyaç duymayan... Bazı fotoğraflar vardır,yazılmadan durulamayan...

Nedenini bilmem çocuk. Gözlerinin beni bu kadar bağlamasının ardındaki. Hüznüm mü gözlerinden yansıyan dış dünyaya,umutlarım mı bilmem çocuk. Beni sende tutan bir şey var çocuk. Belki de yüzünün saflığı. Belki de o kirlenmiş dünyaya saf gözlerle bakabilme becerindir çocuk. Bir şey var ardında gizlenen. Belki de bu fotoğrafın stilinden kaynaklı. Bilmiyorum çocuk. Belki de bu hüzün dolu bakışların... Bir şey var çocuk...
Hüznün son bahar mevsiminde saklı düşlerimdeydi gülüşlerim. Umutsal iklimlerin baharını yaşarken bedenimin bir kısmı,bir diğer kısmı yaşıyordu kışın en sertini. Hani bir gün batımına yakılmış bir sigara gibi. Biraz hüzünlü biraz umutlu. Biraz da sitemkar... Hava soğuk ellerim titriyor. Bir yandan terliyor. Sıcaktan. İşte öyle bir durum. İşte öyle bir çift göz. Bir piyano resitalindeki saklı notalar gibi. O en hızlı notaların verdiği hüzün gibi. Parmaklar gezinir klavyenin üzerinde... Notalar dinleyicinin yüreğinde eser... Dokunur onlara bir çocuğun elleri gibi. Masumca. Geçmişe götürürcesine. Belki bir annenin çocuğunun omzuna dokunması gibi. O en yıkık anında... O en çıkmazlara saplandığın anlarda. Bir umut dokunuşu. Bir mutluluk beliriverir içinde. Bir ateş çakar.
Bir fotoğraftır belki de seni geçmişe götüren. Seni hüznün sularına atan. Ama bu sefer yaşlı gözlere sahip olmadığın. Sadece ne zamanlardı diyebildiğin tatlı hüzünler. Hani bir çocuk yüzü düşün. Mutlu,masum,saf,temiz.. Hani bir de onun kokusunu düşün,hayal et. Belki onun uzun saçlarını. O incecik saçlarını. Uzun... Tel tel dökülen saçlarını. Hadi düşün. Düşün ki yüzleş geçmişinle. Elma şekerini düşün,o hep almayı hayal ettiğin oyuncağını düşün. Düşün ki,o küçük çocuk tekrar canlansın içinde bir noktalarda. Düşün ki ne kadar kirlendiğini gör. Hayatın seni ne kadar değiştirdiğini farket... Yüzleş kendinle. Yüzleş,belki utan,belki sıkıl...
Bir fotoğraf olsun seni baştan sona tarayan. Belki de bir sigara yaktıran. Bak tekrar yukarıdaki resme. Ne düşündüğünü değil,ne hissettiğini hisset.

Kalem arkası: Bu yazıyı okuyuncaya kadar yandaki müzik çalardaki "Comptine d'Un Autre Été" adlı müzik yüklenmiş olabilir. Onu tekrar başa alıp sadece resme bakarak dinleyiniz. Ondan sonra ne kadar boş bir yazı olduğunu anlarsınız. Fotoğrafın gölgesinde kalmalı bazı yazılar... Giriş benden olsun,gerisini müzik ve fotoğraf sağlasın istedim...

Special thanks for photo;
Photographer: Selçuk Ateş
Photo name:
Melis-II