13 Ocak 2008 Pazar

Ölümü Öldürmek Gerekir...

Ölmek dünyanın en tuhaf olayıdır bana göre. Ne kadar doğum kadar doğal bir şey olsa da zor olandır. Ama biraz daha gariptir. Doğumda yaşam vardır,hayat vardır,umut vardır. Ama ölüm tüm bunların zıttıdır. Ölüm yokluktur,yalnızlıktır,kederdir...
Beklenen ölümler vardır,beklenmeyen ölümlerin yanında. Ani bir trafik kazasında olan ölüm beklenemez ama ağır bir hastalıktaölüm beklenir. İşte öyle bir hikayeden bahsedeceğim. Beklenen ama yine de hazmı zor olan...
Bugün halamı kaybettim. Ruhu şâd olsun. Tüm o hastahane tüm o mezarlıkta gözüme bazı şeyler çarptı. Son kez gördüğümde belki aldığım lanet eğitimden kaynaklı pek üzülmedim. Buna sevgisizlik denmez,biraz aldığım eğitimin bu işi doğal karşılatmasıdır belki de. Üzüldüğüm ablam dediğimdi. Üzüldüm,uğraşılarına,üzüldüm ağlamasına. Ölen ölmüştür,o bizden çok farklı güzel bir hayata geçmiştir. Öteki halalarımın ağlamalarına üzüldüm. Anamın ağlamasına üzüldüm. Ölen ölüyor,kalan kalıyor denir ya işte öyle bir şey. Ama rahmetli halamın adına sevindim. Evine çok girip çıkmama rağmen hiç görmediğim insanlar oradaydılar. İçimden vay be dedim. Ne çok seveni varmış dedim. Sevindim,çünkü sevenleri oradaydı. O da belki yukarıdan izlemiştir tüm bunları. Belki o da gülümsemiştir o gülümsemesiyle...
Dedim ya en çok ablama üzüldüm. Onun uğraşısı çok idi. Artı bende yeri farklıydı. Bundan 3sene önce babamın by-pass ameliyatıyla Ankara'dan kalkıp geldiğimde beni hastahane önünde karşılayan ablamdı. Bana desteğini hiç unutmadım,unutmayacağım da... Bu yüzden yeri çok farklıdır. Keza tüm bu hastalıklardan önce de birbirimizin sırlarını saklamışızdır,birbirimize öğütler vermişizdir... O yüzdendir...

Ölümü öldürmek gerekir. Gerekir ki,ununu eleyip eleğini asmaya hazırlananlar şöyle rahatça bir nefes alsın şu hayat denen zımbırtıda...

Kalem arkası: Derler ki; Allah sevdiği kulunu yanına hemen alırmış...