11 Eylül 2007 Salı

Gonca Gül...


Tomurcuk olmadan açabilir misin?
Emeklemeden yürüyebilir misin?
Aşk acısı çekmeden aşkın kıymetini anlayabilir misin?
Hüzünlenmeden mutluluğu bilebilir misin?
Açtığından solmaz mısın peki? Ya da yürürken düşmez misin?
Hayat aceleye gelmez. Herşeyin bir sırası vardır. Sırayla yaşarsın. Önce tomurcuklanırsın,sonra açarsın. Sonra solarsın. Tek tek dökülür o güzel renkli yaprakların yerini alan sarı matem yaprakların. Sonra bu devir daim devam eder...
Düştüğün zaman kalkmak için ellerini kullanırsın.Emeklediğin zamanlar gibi. Yeri gelir tutunursun,ilk adımlarında ki gibi... Hızlı koşmak için bir adım geri atarsın...
Bazen düşmek gerekir. Bazen solmak gerekir. Bazense bir adım geri gitmek gerekir. Ama acele etmemek gerekir. Solmalısın ki daha renkli açasın. Düşmelisin ki kalkmayı bilesin. Acı da çekmelisin. Mutluluğun kıymetini unutmaman için.Bir adım geri atmalısın ki,daha hızlı koşabilesin. Herşey sırayla,aceleye gerek yok...
Sıra sana geldiğinde hazır olmalısın. Koşmak için,düşmek için,keder için,acı için,mutluluk için...
Ve yeniden doğmak için... Yeniden açabilmek için...