6 Ekim 2007 Cumartesi

Neden...[Bölüm-1]

Neden neden neden? Bu kadar mı önemli neden? Her nedeninin nedeni neden diyenler haklı mı gerçekte? Merak etmeden de duramıyorum. Neden adım atıyoruz,neden çalışıyoruz,neden annemizden babamızdan dayak yedik küçükken. Her nedenin nedeni neden ise ilk nedenin nedeni neden? Çok mu felsefi oldu bilmiyorum ama meraktan çatlıyorum. Babama soruyorum. Babam her şeyi bilir. Anlatmaya başlıyor nedenin nedenlerini. Anlamıyorum. Tekrar ediyor. Anlamıyorum tekrar ediyor. Kızmaya başlıyor dinlemiyorsun diye. Bir tokat patlıyor yanağımda "Şimdi anladın mı?" diyor. Anladım. O tokatın nedeni öğretme amaçlı diyor. Bu kadar önemli demek nedenler hayatta. Bir şey oluyorsa ardı sıra nedenini de getiriyor. Tıpkı tır kafasının ardında çektiği römork'u gibi. Tren gibi. En önde olgu ardında neden. Nedensiz yaşanabilir mi merak etmeye başlıyorum. Tarih milletlerinde çocuklar doğuyor. Nedeni ya savaşmak için asker,ya da çocuk sevmek için. Bir şekilde doğumun bile bir nedeni var. Ya ölümün. Onunda var tabi ki. Ölüyoruz çünkü ya çok sigara içiyoruz,ya da kırmızı et yiyiyoruz. Bunları yapmayıp ölen yok mu? Var tabi ki. Onların nedenini de bilim açıklıyor,genler düzeyinde. Doğumla ölüm iki mezardır. Birinden çıkar birine yürürsün. Çıkış nedenin bir nedene bağlı,tekrar giriş nedenin bir nedene bağlı ise şunu diyebilir miyiz ki acaba; nedenle doğup nedenle ölüyorsan,hamurunda neden vardır. Deriz tabi ki. Kimileri bunun için şunu derler,herşeye bir açıklaman var. Bazıları buna bahane de der. Gülmeli miyiz acaba bunu diyene. Kendi doğum nedenini,ölüm nedenini,yaşama nedenini,çalışma nedenini,kısaca nedenler arasında sürdürdüğün bir hayatta bahane dediğin şey açıklanmamış neden değil mi? Öyle tabi ki. "Bunu neden yaptın?" sorusuna bilmiyorum yanıtı sadece kandırmaca olmuyor mu? Aslında biliyorsun ama söylemek istemiyorsun. Onun bile bir nedeni var. Uzun lafın kısasını yazıyorum. Sen okudun bunu,bir nedenin vardı,merak ettin. Ne anlattı bu adam. Ben yazdım bunu,bir nedenim vardı,bir şeyleri düşünebil diye. Düşüncenin kapılarından birini aralamak adına. Hani sık yaptığın fesatlık var ya,hani her yaptığımın altında benim nedenimi kabul etmeyerek senin uydurduğun bir neden. Hani onların kapısını aralayabilmek. Hani empati denilen olay. Empatiyle benim nedenlerimi anlayabilmen. Ey güzel sevgilim. Nedenlerimi anlamadan,yaptığım her olayın ardını araman gereksiz. Dürüstlüğümden şüphen mi var sorusuna yok deyip,uydurma nedenler üretebilmen. Fesatlığın. Ey benim düşüncesiz sevgilim. Umarım aralarsın bir kapıyı. Aralarsan düşünce gücüne bir katkıda bulunacaksın. Benim ay yüzlü sevgilim. Bir kez olsun nedenimi kavra. Buna bile sorsan nedenin ne diye. Açıkça söyleyebilirim nedenimin beni anlayabilmen olmasını...



Kalem arkası: Yazı oldukça karışık oldu. Anlamak oldukça zor. Tavsiye edilen doz miktarı,2 bilemedin 3 kez almak. Her dozdan önce iyice düşünmek...