29 Kasım 2007 Perşembe

Gidekaldım...


Gidekaldım. Gidemedim. Terk edemedim. Kalamadım. Kalakaldım. Gitmek istedikçe kaldım. Kalmak istemedikçe gitmek istedim. Gidemedim. Kaldım. Gidekaldım. Bakakalmak gibi gidekaldım. Gidemedim.
Kaçışlarımın gizemine sakladım onu. Ona ait olan herşeyi. Ve kaçabilecekmişçesine terk ettim odayı. Sessizce usulca... Usuldan adımlarımın sessizliğinden korkarak. Bakmadan arkama. Sadece terk ettim odayı. Kaçışlarımın gizemi saklı kalsın bende. Kimseye ses etmeden. Kimseye bir şey demeden. Sessizliğimin sesinde. Hüznümün karanlığıyla terk ettim odayı. Ama geri döneceğimi bilerek. Kaçışımdaki kalma bu yüzden. Geri dönülen her kaçıştı,gidekalmak...
Gidekaldım. Tutuklu kaldım. Hapsinde. Hapishanende. Gidekaldım işte sırf bu yüzden. Diledim Tanrı'dan bir dilek,gidekalmayayım,gideyim diye. Ama hayır... Gidekaldım. Bakakaldığım gibi gide kaldım. Yüzüme sahte bir gülümseme kondurdum. Gülümsedim,içim ağlarken. İçim ağlarken maskemi taktım,gülümseyen maskemi. Ben inanmadım. Görenler inandı. Ben maskenin ardından dökerken göz yaşlarımı gülümsetebildim karşımdakileri. Maske yaptı görevini...
Teypte çalmaya başladı bir şarkı. Sözleri şöyleydi... "...hırsız kaptı tüm kolu ve serüven oldu iki hayat, birisi hırsız rolüne bürünür oldu diğeri hep bakan bir kör, birisi acıyı çekti, öteki acıyı servis etti. Şarkılar yazıldı ikisi üzerine ve birisi bitti diğeri çaldı, şarkılar kesilmedi çok elveda demişti birisi, diğeri yaşama verdi istifa dilekçesi..."
Aşk tanıdık bir yüzdü,ilk tanıştığımız gün getirdi sevgili dostunu,hüznünü. Ve o gitti,arkadaşı bana kaldı. Şimdi beraber günaydın diyoruz yeni günlere.Maske yine yüzümüzde,gülümsemeleri rafa kaldırdık. Yerine maskemizi taktık. Bunun adına da tiyatro derler. Sizi gülümsetirken ben,maskenin arkasında ağlayan bir yüzüm...



Kalem arkası: Birisi acıyı çekti,Öteki acıyı servis etti... Gidekaldım... Bakakaldım... Ağladım...